Sayfalar

19 Ağustos 2014 Salı

Sohbet İçinde Kendimle Kendi Kendime

Perdeler dalgalanırken kapanıyor gözlerim. Sığmıyor damlalar göz kapaklarıma. Kirpiklerimden yanaklarıma dek koşuyorlar. Uzakta bir deniz… Hiç dokunamadığım. Kokusu işlemiş tenime.
Bir merdane karnımın içinde. Çevirdikçe çeviriyorlar kolunu. Ellerim birbirine tutunmuş. Ve kalbime sahip çıkmak istercesine üzerine kapanmış. Belki de dua ediyorum. Bilmiyorum. Bu yalnızca bir rüya olmalı. Yoksa ardımda çalan bu şarkıyı anlamlandıramayız.
Günler oldu ki değiştim iyice. Baksan ben aynı ben. Ama kalemimden bile farklı çıkıyor sözlerim işte. Çekildiğim köşede kendimi oyalıyorum. Sevdiklerimin gölgesi yalayıp geçiyor üzerimi. Sığındıkça daha da küçülüyorum yalnızlığa.
İsteyerek oldu. Bile bile yaptım. Planlı değildi kuşkusuz ama pişmanlığa yerim yok hiç. Gidenlerin ardından bakarken bir gülümseme sahipleniyor dudaklarımı. Elzem değillerdi belli ki.Varsın ayak izleri uzansın önümde. Bıraktıkları güzel anılar olsun yalnızca. Geçmişi affetmeye yeminliyim zira.
Kalbim birçok isim çağırıyor yanına. Boşlukta yankılanıyor sesi. Susturmaya çalışsam bir daha konuşmayacak. Biliyorum… Ondan bekliyorum, dinsin yangını.
İnsanlar bırakırlar seni ve giderler diye anlatamıyor insan kalbine. Bir çocuğun inatçılığı sinmiş üzerine. Başkasını bulayım desem de dediğini yaptırmaya yeminli. Alt dudağı titriyor bazen. O vakitlerde kendime kızıyorum. İnsanlara kızıyorum. Dokunulmuyor bana. Dokunulmasın da.
Neden öğrenemiyorum susmayı. Apaçık ortada içim. Susamadığımdan kaçıyorum bucak bucak tüm sevgilerden. Kendi ellerimle sonunu yazmaktan yorgun düştüğümden sırtımı dönüyorum tüm ellere. Kimsenin cesareti yetmiyor ‘bitti’ demeye. İş hep, başa düşüyor.
Korkuyorum çok. Korkularımdan bir ip ördüm. Bir düğüm atıp boynuma geçirdim. Korkularımdan korkuyorum şimdi. Korkmak çözmüyor ipin düğümünü. Ölmek yalnızca on beş santim. Koşar gibi, yüzer gibi hasretlik denizimde, hırçın bir nefes alır gibi, döner gibi tüm sevdiklerime, affeder gibi, ağlar gibi karanlıkta… Ölmek… Yalnızca on beş santim.
Değer mi? Değmez.
Değmez de neden korkmaktan bile korkuyorum öyleyse. İliklerime kadar ince ince işlenmiş bu duygu. Tavşan rüyası. Hep içli hep tekinsiz hayat. Ve insanlar… İnsanlardan insan koruyamıyor kendini.

Uyumak istemiyorum. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder